General Fisheries Commission for the Mediterranean - GFCM

Sağlıklı ekosistemlere doğru: GFCM'nin balıkçılık ve hassas türler arasındaki etkileşimleri azaltmaya yönelik çok yönlü yaklaşımı

EN | FR | TR

03/07/2024 - İklim değişikliği ve diğer etkiler karşısındaki hassasiyetine rağmen, Akdeniz ve Karadeniz bölgesi, yüksek tür zenginliği ve endemizmin yanı sıra, deniz memelileri, deniz kaplumbağaları, deniz kuşları ve çeşitli köpek balığı ve vatoz türleri gibi nadir ve hassas türlerin varlığı nedeniyle de dünyanın biyolojik çeşitlilik sıcak noktalarından biri olmayı sürdürmektedir.

Bu gruplardaki hassas türler, sucul ekosistemlerde önemli bir ekolojik rol oynamaktadır. Bu türlerin dağılımını, bolluğunu ve ekolojik durumunu değerlendirmek, biyoçeşitliliğin korunması açısından kritik öneme sahiptir. Bu değerlendirme, balıkçılık baskısı, kirlilik, habitat bozulması, iklim değişikliği ve yabancı türlerin girişi gibi doğrudan veya dolaylı insan kaynaklı tehditlerle mücadeleye yardımcı olur.

Balıkçılık faaliyetleri ile hassas türler arasındaki etkileşimler, yani tesadüfi av ve av tahribatları, her iki taraf için de olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bir taraftan, hassas türler sıkça balıkçı ağlarına takılarak veya dolanarak hedef dışı av olmakta, yaralanmakta hatta ölmektedir. Diğer taraftan, bu türlerden bazıları (örneğin yunuslar, foklar ve köpek balıkları) avlanan balıkları ağlardan alarak ve ağlara zarar vererek balıkçılar için önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır.

Tunus'ta hedef dışı avlanan bir Caretta caretta deniz kaplumbağası (solda, ©GFCM/Sahbi Dorai) ve Karadağ'da hedef dışı avlanan bir vatoz (sağda, ©GFCM/Claudia Amico)

Son yıllarda, bu tür etkileşimler giderek daha fazla dikkat çekmekte, ancak sorunun gerçek boyutu hakkında hala önemli bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. Bu olayları daha iyi anlamak ve azaltıcı çözümler üzerinde çalışmak amacıyla, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM), çeşitli kuruluşlarla işbirliği yaparak Akdeniz ve Karadeniz'de balıkçılık ile hassas türler arasındaki etkileşimleri izlemek ve azaltmak için Bölgesel Eylem Planı’nı (RPOA-VUL) başlattı.

GFCM'nin 2030 Stratejisi'ne doğrudan katkıda bulunan bu on yıllık plan, hem hassas türlerin tesadüfi avlanmalarını azaltmayı, hem de yunusların neden olduğu tahribatı en aza indirmeyi amaçlamaktadır.

Balıkçılık Kaynakları İzleme Sorumlusu Paolo Carpentieri, "Üretken balıkçılık için sağlıklı denizlere ihtiyaç vardır ve balıkçılığın deniz çevresine önemli ölçüde olumsuz etkisi olmamasını sağlamak GFCM'nin çalışmalarının önemli bir parçasıdır. , Hassas türleri balıkçılıkla temastan mümkün olduğunca uzak tutarak, deniz yaşamı üzerindeki etkileri en aza indirebilir ve denizlerin sağlığını sürdürebiliriz. Aynı zamanda bu etkileşimlerden dolayı geçim kaynakları etkilenen balıkçılara da destek olmuş oluruz." diyor.

Önceliklerin belirlenmesini ve yönetim tedbirlerinin etkili bir şekilde uygulanmasını kolaylaştırmak için GFCM, üye ülkeleri eksik bilgilerin kapsamlı ve standart bir şekilde toplanması ve değerlendirilmesi konusunda desteklemektedir. Akdeniz ve Karadeniz balıkçılığında hassas türlerin tesadüfi avlanmasını izleme ve Akdeniz ve Karadeniz balıkçılığında yunus tahribatı kılavuzları bu sürece yönelik protokoller içermektedir.

Hassas türlere odaklı araştırma

RPOA-VUL'de belirtilen ana eylemleri takiben, GFCM, Akdeniz'in tüm alt bölgelerinde beş pilot proje başlattı. Bu projeler, çeşitli ortaklarla iş birliği içinde, hedef dışı avlanma izleme programlarını güçlendirmek ve bu etkileşimleri azaltıcı önlemleri belirlemek ve test etmek için tasarlanmıştır.

BirdLife International, İspanya Balear Adaları çevresinde dip paragatlarının deniz kuşları üzerindeki etkilerini azaltmak için çalışmaktadır. Bu bölgede, kritik tehlikede olan Balear yelkovanı da dahil olmak üzere çeşitli yelkovan türleri önemli risk altında bulunmaktadır.

Fas'ta, Karadeniz, Akdeniz ve Mücavir Atlantik Bölgesinde Yaşayan Deniz Memeli Türlerinin Korunmasına Dair Anlaşma (ACCOBAMS), Ulusal Balıkçılık Araştırma Enstitüsü (INRH) iş birliğiyle, trol ağlarında tesadüfi avlanan köpek balıkları ve vatozların sayısını azaltma konusuna odaklanmış, aynı zamanda gırgır ağlarında yunus tahribatını azaltma konusunu da incelemiştir.

ACCOBAMS’ın başka bölgelerde yaptığı çalışmalar arasında, ile iş birliği halinde doğu Sicilya'da küçük ölçekli balıkçılıkta yunus tahribatını ortadan kaldırmaya yönelik çalışması ve Türkiye'de Çukurova Üniversitesi ile birlikte kuzey Kuzeydoğu Akdeniz’de trol balıkçılığında köpek balıkları, vatozlar, deniz kaplumbağaları ve diğer hassas türlerin tesadüfi avlanmasını azaltmaya yönelik çalışması bulunmaktadır. Bu son proje, köpek balıkları ve vatozların serbest bırakılma sonrası hayatta kalma oranlarının değerlendirilmesini de içermektedir.

Sicilya Katanya’da Marecamp’la yürütülen yunus tahribatı projesi ©GFCM/Claudia Amico

Beşinci bir proje, WWF-Adria ve Hırvatistan Deniz Bilimleri ve Balıkçılık Enstitüsü arasındaki iş birliğiyle gerçekleştirilmekte ve Kuzey Adriyatik'te sade uzatma ağlarında ve sade-fanyalı karma ağlarda köpek balığı ve vatoz avlanmasını azaltmaya odaklanmaktadır.

WWF-Akdeniz Deniz Girişimi Bölgesel Projeler Müdürü Simone Niedermueller şöyle söylüyor: "Hassas türlerin hedef dışı avlanmasıyla mücadelede iş birliği hayati önem taşır. Hedef dışı köpek balığı ve vatoz avlanmasını azaltma pilot projesinde aynı zamanda konvansiyonel vericiler kullanılacak ve Adriyatik'in doğu ve batısı arasında hareket eden hayvanlardan veri toplamak için kuzey Adriyatik’te işaretleme yapan diğer araştırmacılarla birlikte çalışılacak."

Kartal vatozu ©Laure Finelli Sandolo/WWF-Akdeniz

Pilot projelerin 2025'te sona ermesi bekleniyor. Ardından çalışma planı genişleyerek, başarılı olan tedbirleri gelecekteki GFCM yönetim planlarına dahil etmeyi, bilgi birikimini pekiştirmeyi, farkındalık kampanyaları ile eğitim programlarını güçlendirmeyi hedefleyecek.

Karadeniz'de deniz memelilerinin hedef dışı avının azaltılması

Aynı zamanda Karadeniz'de de bu konuda bir proje yürütülüyor. CetaByM, ACCOBAMS ile iş birliği yaparak, deniz memelilerinin kalkan balıkçılığında kullanılan uzatma ağlarında hedef dışı avlanmasını incelemeyi ve azaltmayı amaçlıyor.

Kalkan, Karadeniz'in en değerli türlerinden biri ancak kalkan balıkçılığında kullanılan ana araç olan sade uzatma ağları, bölgedeki üç yunus türünden biri olan muturlar için sorun teşkil ediyor. Bu deniz memelisi, kalkan ağlarını uzaktan algılayamaz ve bunun sonucunda sık sık ağlara dolanır.

Karadeniz’de uzatma ağı ile avlanmış kalkan balığı ve aynı ağa tesadüfi olarak yakalanmış mutur ©GFCM/Hüseyin Özbilgin

BlackSea4Fish Projesi Koordinatörü Hüseyin Özbilgin, “Kalkan balıkçılığı, Karadeniz'de birçok küçük ölçekli balıkçı topluluğuna ihtiyaçları olan geliri sağlıyor” diyor. "Ancak mutur ölüm oranları yüksek olduğundan, kalkan balığının uzun vadede sürdürülebilir bir şekilde avlanabilmesi için bu tesadüfi avlanmaları azaltacak önlemleri test ediyoruz."

Karadeniz'de deniz memelilerinin avlanmadığı kalkan balıkçılığını tanıtan GFCM yayınının kapağı

Akdeniz ve Karadeniz'deki faaliyetler, ülkelerin ve çok sayıda bağışçının desteğiyle yürütülmektedir. Bağışçılar arasında ana destekçi olan Avrupa Birliği’nin yanı sıra Küresel Çevre Fonu ve gönüllü katkı yoluyla İspanya bulunmaktadır.

Kapak fotoğrafı: Kum köpek balığı ©Rocco Canella/WWF-Mediterranean