Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz'in kesişme noktasında yer alan Türkiye, toprak ve nüfus bakımından bölgenin en büyük ülkeleri arasındadır.

Yaklaşık 81 milyonluk artan nüfusu ile üst orta gelirli bir ülke olarak Türkiye, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biridir. Ülke, aynı zamanda küresel pazarlarda önemli bir tarımsal ürünleri üreticisi ve ihracatçısı olup, özellikle fındık ve kestaneden kayısı, kiraz, incir, zeytin, ayva, tütün ve çaya kadar çeşitli mahsullerin en büyük üreticisi ve ihracatçısı olarak dünyanın en büyük 7. tarım üreticisi olduğu tahmin edilmektedir.

Tarihsel olarak Türkiye’nin en büyük işvereni olan tarım sektörü, ülkenin GSYİH'sına, ihracatına ve kırsal kalkınmasına önemli katkılar sunuyor. Sanayi ve hizmet sektörlerine kıyasla, tarımın payı önem açısından azalmakla birlikte, kırsal alanlarda işgücünün yaklaşık dörtte birini istihdam ederek ve gelirin ve istihdamın çoğunu yaratarak Türk toplumunda temel bir rol oynamaya devam ediyor.

Türkiye’nin tarım politikasının temel hedefleri şu şekilde özetlenebilir;

• Artan nüfusun gıda güvenliği ihtiyaçlarını karşılamak,
• Verimliliği arttırmak ve olumsuz hava koşullarına karşı korunaksızlığı azaltmak; kendi kendine yeterlilik seviyelerini iyileştirmek,
• Çiftlik gelirlerini arttırmak ve daha fazla istikrar sağlamak,
• Rekabet gücünü arttırmak,
• Kırsal alanları geliştirmek,
• Gıda güvenirliğini sağlamak ve ülkenin tarımsal ve kırsal kalkınma politikalarını ve kurumlarını Avrupa Birliği'ninkilerle uyumlu hale getirmek.

Türkiye şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeli mülteciyle dünyadaki en çok mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Ülke, 2011'de Suriye iç savaşının başlamasından bu yana mültecilere yardım etmek ve sığınak sağlamak için ulusal kaynaklarından şu ana kadar 30 milyar ABD dolarından fazla para harcadı. Türkiye’nin tavrı örnek oldu ve mültecilere ev sahipliği yapan diğer ülkelere model oluşturdu.

2 yıllık bir bölgesel müdahale planı olan Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı (3RP) 2019-20, Suriyeli mülteci krizinden etkilenen ülkelerin ulusal yetkilileri tarafından geliştirilen planlarını; kalkınma ortaklarının koruma, insani yardım sağlama ve dayanıklılığı güçlendirme çabalarıyla koordine ediyor. Bu çerçeve ile uyumlu olarak FAO, Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamak için Suriyeli Mülteci Dayanıklılık Planını (SRRP) uyguluyor.

Suriyeli Mülteci Dayanıklılık Planı 2019–2020, Nisan 2019'da yayınlandı. SRRP, FAO'nun (i) Suriyeli mültecilerin ve ev sahibi toplulukların kırılgan durumdaki üyelerinin gıda güvenliği ihtiyaçlarını ele almak; (ii) tarım yoluyla sürdürülebilir geçim kaynakları geliştirerek hassas durumdaki Suriyeli mülteci ve ev sahibi topluluk üyelerinin dayanıklılığını arttırmak ve (iii) entegrasyon ve sosyal uyuma katkıda bulunmak amaçlı stratejisini tanımlıyor.

Türkiye profili için
http://www.fao.org/countryprofiles/index/en/?iso3=TUR