FAO Türkiye

FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliği dahilinde gerçekleştirilen “Gıdanı Koru” Kampanyası’nın ikinci teknik çalıştayı Ankara’da gerçekleşti

©FAO/ Aydan Özkil
04/04/2019

Ankara - Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Tarım ve Orman Bakanlığı ile işbirliği dahilinde gerçekleştirilen Gıdanı Koru Kampanyasının ikinci teknik çalıştayı dün Wydham Otel Ankara’da gerçekleşti.

‘Sıfır Atık Sıfır Açlık’ sloganıyla başlatılan kampanya ile FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı; gıda kayıpları ve israfı konusunda gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde mücadele etmeyi, ilgili tüm tarafları bilinçlendirerek toplumsal farkındalık düzeyini arttırmayı, bu konuda Türkiye’de gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini uluslararası arenada rol model haline getirmeyi ve G20 sürecinde kurulan ’Gıda Kayıp ve İsrafının Ölçülmesi ve Azaltılması Teknik Platformu’ nu canlandırmayı amaçlamaktadır.

‘Sıfır Atık Sıfır Açlık’ sloganıyla başlatılan kampanya ile FAO ve Tarım ve Orman Bakanlığı; gıda kayıpları ve israfı konusunda gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde mücadele etmeyi, ilgili tüm tarafları bilinçlendirerek toplumsal farkındalık düzeyini arttırmayı, bu konuda Türkiye’de gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini uluslararası arenada rol model haline getirmeyi ve G20 sürecinde kurulan ’Gıda Kayıp ve İsrafının Ölçülmesi ve Azaltılması Teknik Platformu’ nu canlandırmayı amaçlamaktadır.

Bu çerçevede; 19 Şubat 2019 tarihinde Ankara’da “GIDANI KORU” kampanyası hazırlıkları çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanlığı Merkez Birimlerinden ve 81 İl Müdürlüğü’nden görevli personel ile FAO Orta Asya Alt Bölge Ofisi ve Cumhurbaşkanlığı’ndan temsilcilerin katıldığı ilk teknik çalıştay gerçekleştirilmiştir.

Özel Sektör, Sivil Toplum Kuruluşları, üniversiteler ve ilgili sendika kuruluşlarını buluşturup, kendilerinin de konuyla ilgili görüşlerini alma ve bundan sonraki süreçlerde nelerin yapılapılabileceğinin hedeflendiği çalıştayın açılış konuşmasını yapan FAO Orta Asya Bölge Alt Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu:

Birinci çalıştayda, gıda kayıp ve israflarının en yoğun yaşandığı alanın meyve ve sebze sektörü olduğu, bunu hazır yiyecek ve ekmek sektörlerinin izlediğinin, buna ek olarak; bu tür kayıp ve israfların altında yatan sebeplerin üretici ve tüketicinin eğitim eksikliğinin yanı sıra gıda tedarik zincirinin nakliye, soğutma ve depolama aşamalarındaki yetersizlikler olduğunun ortaya çıktığına dikkat çekti.

FAO ve Bakanlık olarak ortak hedeflerininbu problemlere değinmek ve bunlara çözüm önerileri üretmek olduğunu vurgulayan Gutu, şöyle konuştu:

"Bu çalıştayımıza özel sektör, sivil toplum ve üniversitelerin değerli temsizcileri de katılım sağlıyor. Bu çalıştayda gıda kayıp ve israfları konusunda katılımcıların çalışma ve tecrübelerine yönelik derinlemesine bilgi edinmeyi ve işbirliği alanlarımızı belirleyebilmeyi umut ediyoruz."

 

“‘GIDANI KORU’ kampanyası ile yeni bir küresel girişim başlatılması hedefleniyor!”

Etkinliğin açılış konuşmalarından birini yapan T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Mümtaz Sinan, yeterli ve güvenilir gıda üretiminin Bakanlığın asıl ve öncelikli görevlerinin başında geldiğini söyledi. Bu kapsamda yasal düzenlemelerden, etkin denetim sistemlerinin oluşturulmasına, sağlıklı beslenmeden tüketici memnuniyetine kadar geniş bir yelpazede önemli faaliyetlerin gerçekleştirildiğini vurguladı. ‘Güvenilir gıda ve kaliteli tarım ürünlerine erişilebilirlik misyonunu sağlamak üzere, “Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenilirliği” prensibi doğrultusunda, hayvan sağlığı, bitki sağlığı, gıda ve yem güvenilirliğine yönelik çalışmalar, Bakanlığımız vasıtasıyla yürütülmektedir.’dedi.

Bakanlığın, son dönemlerde gıda kayıpları ve israfı ile mücadeleyi uluslararası gündeme taşımakta öncü bir rol üstlendiğini sözlerine ekleyen Sinan, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın FAO işbirliğinde gerçekleştireceği “GIDANI KORU” kampanyası ile yeni bir küresel girişim başlatılmasını, bu konuda  ilgili tüm tarafları bilinçlendirerek toplumsal farkındalık düzeyini artırmayı ve bu konuda Türkiye’de gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini uluslararası arenada rol model haline getirmeyi hedeflediklerini vurguladı.

Açılış konuşmalarından sonra çalıştay, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören ve  FAO Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi Tarım Endüstrisi Sorumlusu ve Proje Teknik Uzmanı Robert Van Otterdijk’in sunumları ile devam etti.      

 

“Bakanlık olarak ana paydaşımız FAO”

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Volkan Güngören sunumunda, G20 çerçevesinde belirlenen konular arasında gıda kaybı sorununa Bakanlık olarak öncelik verildiğini ve gıda kayıpları ve israfını önlemek için FAO ile teknik bir çalışma grubu oluşturarak “GIDANI KORU” kampanyası ile farkındalığı artırmayı ve gıda kaybı ve israfı konusunda daha kalıcı çözümler üretmeyi hedeflediklerinden söz etti.

“Bakanlık olarak ana paydaşımız olan FAO ile farklı paydaşların görüşlerini almak amacıyla gerçekleştirdiğimiz iki teknik çalıştay sonuçlarını değerlendirerek kapsamlı bir iletişim planı stratejisi hazırlamayı ve bu plan ile ulusal ve uluslararası düzeyde fakındalık yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

 

“FAO Gıda kaybı ve israfı konusunda ulusal strateji pilot ülkelerde uygulamaya başladı”

FAO Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi Tarım Endüstrisi Sorumlusu ve Proje Teknik Uzmanı Robert Van Otterdijk sunumunda ulusal alanda FAO olarak Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde gıda kaybı ve israfı konusunda ulusal bir strateji geliştirildiğinden bahsetti.

Ulusal Strateji’nin dokuz ana bileşenden oluştuğunu ve sunumunda dokuz ana bileşenin içeriklerine değindi. Bileşenler, paydaşların belirlenmesi, problem ve çözümleri analiz ederek farkındalık yaratma faaliyetlerinin oluşturulması, tahıl gibi öncelikli seçilmiş olan gıda zincirleri için bir araştırma yapılarak değer zincirinin neresinde gıda kaybının meydana geldiğinin belirlenmesi, vergi ve gıda güvenliği şartların ele alınarak ulusal bir politika geliştirilmesi, uygun araçların kullanıldığına dair paydaşlara doğru eğitimlerin verilmesi, kamu ve özel sektörün bu konuda yatırımda bulunması, uygulama sürecinin perakende, hane halkı ve çiftçi/tarla düzeyinde gerçekleştirilmesi, izleme ve değerlendirme ile hataların ve problemlerin tanımlanarak planın güncellenmesi adımlarında oluştuğunu vurguladı. 

Sunumların sonrasında çalıştay “Gıda Kayıpları ve İsrafı Konusunda Özel Sektör Yaklaşımı” ve “Sivil Toplum Bakış Açısıyla Gıda Kayıpları ve İsrafı” panelleri ile devam etti. Gün boyu süren paneller kapsamında katılımcılar birçok kilit noktaya değindi.

“Gıda Kayıpları ve İsrafı Konusunda Özel Sektör Yaklaşımı” konulu panel Prof. Dr. Hami ALPAS moderetörlüğünde Arçelik Grup/Grundig Türkiye- Grup Yöneticisi Handan Abdurrahmanoğlu, TOBB - Türkiye Gıda Sanayi Meclis Başkanı Necdet Buzbaş, Metro Türkiye - Gıda Kalite Güvence Müdürü Yasemin Ertürk, Migros Ticaret AŞ - Kalite Yönetimi Grup Müdürü Dr. Hülya GÜNAY, Fazla Gıda - Kurucu Ortağı Olcay Silahlı ve TMO - Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Ayşin Şenses’in katılımlarıyla gerçekleşti.

Özel sektör panelinde katılımcılar, hayatımızın bir parçası olan gıdayı tüketirken sadece gıdayı degil kaynaklarımızı da tükettiğimizi, Gıda israfı tanımındaki israfın esasen Gıda Kaybı ve Gıda Atığı olarak ikiye ayrıldığını; ilkinin üretim süresini anlatırken, ikincisinin tüketim sırasında oluşan israfa atıfta bulunduğunu ifade ettiler. Ayrıca israfın zengin-fakir ayırt etmediğini, sadece israf edilen alanların farklılık gösterdiğini, gıda arz zincirindeki süreçlerin geliştirilmesi ve tüketici tarafında da son kullanım ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkın daha net anlaşılması gerekliliğine vurgu yaptılar.

Çalıştayın ikinci paneli Prof. Dr. F. Füsun Erden moderetörlüğünde,  Konya Gıda ve Tarım Üniv.- Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mikdat ÇAKIR, Uzm. Diyetisyen ve FAO “Sıfır Atık Sıfır Açlık” Projesi Destekçisi Dilara Koçak, ImpactHub İstanbul – Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) - Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk ve Gıda İşletmeleri ve Kodeks Dairesi Başkan Vekili Dr. Betül Vazgeçer’in görüşleriyle devam etti.

Sivil toplum panelinde ise konuyla ilgili bir sosyal yükün var olduğu ve bu sadece hükümet ve özel sektörün iş birliği ile çözümlenebilir değil; bu noktada konuyla ilgili çalışan sosyal/etki girişimlerin, derneklerin katkıları elzem bir gereklilik olarak ortaya çıktığından söz edildi.

Ayrıca atık yönetimi ile ilgili mutlaka bir yasal mevzuatın olmasına ve raf ömrünün üreticiler tarafında bir standarta oturtulması gerektiğine ve  bunun için de ambalajlama ve etiketleme gibi tüm faktörlerin göz önüne alınması geretiğine vurgu yapıldı.