FAO Türkiye

FAO, Türkiye’nin yeni Uygulamalı Çiftçi Okulları için müfredat geliştirilmesine yardım ediyor

Fotoğraf: ©FAO
26/10/2018

Marjon Fredrix, Konya’da konuyla ilgili kapsamlı sunumuna başlarken “Türkçe’de ‘Uygulamalı Çiftçi Okulu’ nasıl söyleniyor?” diye sordu.

 

FAO Bitki Koruma ve Üretim Birimi’nden tarım sorumlusu Fredrix’nin, Uygulamalı Tarım Okullarının desteklenmesine yardımcı olmak için dünyayı gezdiğini söylemek abartı olmaz ama Fredrix Türkiye’ye ilk kez geldi.

 

Fredrix, “Her lokasyonun, Uygulamalı Tarım Okulları için öğrenme hedefleri belirlenirken göz önünde bulundurulması gereken farklı özellikleri vardır,” diye ekledi.

 

Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile iş birliği içinde 9-12 Ekim tarihlerinde Konya’da gerçekleştirilen FAO Uygulamalı Tarım Okullarına yönelik Müfredat Geliştirme Çalıştayında, bölgede Uygulamalı Tarım Okulu yönteminin en iyi nasıl uyarlanacağına dair çok sayıda tartışmaya ev sahipliği yapıldı. Çalıştay, Küresel Çevre Fonu tarafından finanse edilen ve FAO tarafından Tarım ve Ormancılık Bakanlığı ile iş birliği içinde Konya Kapalı Havzası’nda yürütülen “Sürdürülebilir arazi yönetimi ve iklim dostu tarım projesi” kapsamında düzenlendi. Projenin Uygulamalı Tarım Okulu geliştirme faaliyetleri, bu katılımcı ve yenilikçi tarımsal öğrenme yönteminin büyük ölçekte desteklenmesine yardımcı olmak için ülkedeki ilk program niteliğindeki çalışmayı temsil ediyor.

 

Uygulamalı Tarım Okullarında, küçük gruplardan oluşan çiftçiler, yerel bir arazide eğitimli bir kolaylaştırıcıyla birlikte bir sezon boyunca her hafta buluşuyor ve ürün alanlarını gözlemleyip karşılaştırıyor. Bir ürün alanında yerel geleneksel yöntemler kullanılırken diğer ürün alanında “iyi uygulama” olarak düşünülecek uygulamalarla deneme yapılıyor. Çiftçiler ürün gelişimini ölçüyor, böcek, ot ve hasta bitki örnekleri alıyor, farklı toprakların özelliklerini karşılaştırıyor ve basit kafes deneyleri yapıyor. Bu karşılaştırmalar, çiftçilerin kendi yaptıkları testler ve gözlemler doğrultusunda en çok neyin işe yaradığına karar vermelerini sağlıyor. Uygulamalı Tarım Okulları, yeni tarımsal işletme fikirlerini tartışmak, incelemek, değiştirmek ve denemek için risksiz ortamlar sağlıyor.

 

Konya’da Fredrix’e, FAO Bitki Üretim ve Koruma Birimi’nden tarım uzmanı Fazıl Düşünceli eşlik etti.

 

Düşünceli, Konya’daki ve Konya çevresindeki çiftçi topluluğunun her zaman yeni teknolojilerle bilgilerini güncel tutarken Uygulamalı Tarım Okulu yönteminin daha yapılandırılmış ve katılımcı bir şekilde ortak sorunların iş birliği içinde incelenmesini ve en etkili çözümlerin bulunmasını amaçladığını belirtti. “Uygulamalı Tarım Okullarının temelinde olan yaparak öğrenme, bilgi paylaşımının aktif bir şekilde kolaylaştırılmasını gerektirir,” diye ekledi.

 

Fredrix’in sunumundan sonra aralarında çiftçilerin, tarımsal yayım hizmetleri uzmanlarının, çevre uzmanlarının ve karar alıcıların yer aldığı katılımcılar, Uygulamalı Tarım Okullarının çeşitli ürünlerin üretiminde nasıl kullanılacağına odaklanmak için küçük gruplar oluşturdu. Halk arasında “Türkiye’nin tahıl ambarı” olarak bilinmesine rağmen Konya’nın verimli fakat tehlike altındaki arazileri, şeker pancarı, mısır, ayçiçeği ve elma ağaçları dahil olmak üzere pek çok bitkinin yetiştirilmesini sağlıyor. Düşünceli ve yine FAO Bitki Üretim ve Koruma Birimi’nden Suzanne Phillips, çalıştay ekiplerinin oluşturulmasına yardımcı olmak için Konya’da ve Karaman’da yaygın olarak yetiştirilen ürünlerin listesini sundu.

 

Phillips, tarımda iklim direncinin oluşturulmasında toplum temelli yaklaşımlardan faydalanılmasına odaklandı. Phillips’in çalıştay boyunca yürüttüğü kaynaştırma oturumları, katılımcılar arasında oldukça sevildi.

 

Phillips, çalıştay ekipleri Konya’nın Karapınar ilçesinin Hotamış köyündeki bir ayçiçeği tarlasındaki etkinliğin ikinci günü için tekrar bir araya geldiğinde “Katılımcı öğrenmenin meydana geldiği bağlamı incelememize yardımcı olacak bir alıştırma deneyelim,” dedi.

 

Ankara, Türkiye-Phillips, Uygulamalı Tarım Okullarında kolaylaştırıcının rolünün, sadece herkesin duyulmasının sağlanması değil aynı zamanda herkesin deneyiminin göz önünde bulundurulması olduğunu açıklayarak “Deneyimlerin iyi organize edilmiş bir şekilde paylaşılmasını sağlamak, bu yaklaşımın belki de başlıca avantajıdır,” diye devam etti.

 

Katılımcılar, Hotamış köyündeki ayçiçeği tarlasını dolaştıktan sonra bölgedeki toprağın özellikleri, sulama kalitesi ve zararlılar hakkında kapsamlı bilgiler elde edebilmiştir. Uygulamalı tarım okulunda bir sonraki aşama, bu analizlerin üzerine koyarak geliştirmek ve katılımcıların geleneksel yöntemler ve alternatif seçeneklerin kullanıldığı arsalardaki ilerlemeyi karşılaştırarak farklı üretim tekniklerini denemeye başlaması olurdu, diye açıkladı Fredrix.

 

“Geleneksel yaklaşımların ve doğrudan ekim gibi daha yeni yöntemlerin değerlendirilmesine yönelik fırsat, iklim dostu tarımın desteklenmesinde oldukça faydalı,” diye ekledi “Sürdürülebilir arazi yönetimi ve iklim dostu tarım projesi” FAO yerel proje koordinatörü Fatma Güngör. “Aynı zamanda korumaya yönelik tarımın sürdürülebilirliğinin ve verimlilik faydalarının gösterilmesini sağlıyor.”

 

Projenin Konya ve Karaman’daki pilot bölgelerindeki ilk Uygulamalı Tarım Okulu faaliyetleri, altı okulun kurulmasıyla 2016 yılında başladı ve 2017 yılında beş okul daha kuruldu. Her okulun öğrenme hedefleri, çiftçilerin ve yayım uzmanlarının girdileri göz önünde bulundurularak dikkatli bir şekilde geliştiriliyor. FAO, okullara teknik destek sağlıyor ve tarım üretiminin sosyo-ekonomik bağlamına ilişkin verilerin toplanması ve analiz edilmesine yardımcı oluyor.

 

Çalıştayın kapanışı yapılırken, FAO Türkiye Program Sorumlusu Sheikh Ahaduzzaman, “Uygulamalı Tarım Okullarının tarım eğitiminde öncü bir yöntem haline gelmesini amaçlıyoruz,” dedi. “Uygulamalı Tarım Okullarıyla çiftçilerin ekolojik ilerlemeleri daha iyi analiz etmelerinin güçlendirilmesine, karşılaştıkları sorunlara kolektif çözümler bulmalarına ve yerel zorluklar hakkında daha iyi anlayış geliştirmelerine yardımcı olabiliriz,” diye ekledi.