FAO Türkiye

Küresel Çevre Fonu’ndan Türkiye’ye yaklaşık 45 milyon dolarlık yeni destek

Photo: ©FAO
03/02/2022

Ankara, Türkiye - İklim değişikliği ile mücadele sürecinde FAO Türkiye 2006 yılından beri Küresel Çevre Fonu (GEF) finansal kaynak desteği ile önemli projeler geliştiriyor. FAO Türkiye, GEF’in yedinci dönemi çerçevesinde ana paydaşı olan Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliğinde üç yeni proje yürütülecek. Projelerin eş finansman ve proje uygulama bütçesi de dahil olmak üzere toplam bütçesi yaklaşık olarak 45 milyon dolar. Projelerin tanıtımını yapmak, proje uygulama kurum ve kuruluşları ile bir araya gelmek, projelerin Türkiye için önemini vurgulamak ve iklim değişikliği ile mücadelede bir adım daha atıldığını göstermek için 3 Şubat, Cuma günü Tarım ve Orman Bakanı Sayın Prof. Dr. Vahit Kirişçi ve FAO Orta Asya Alp Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Sayın Viorel Gutu’nun katılımıyla bir lansman etkinliği gerçekleştirildi.

Etkinliğe projenin uygulama ortaklarından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü üst düzey yetkilileri katıldı.

GEF7 döneminde gerçekleşecek olan üç proje Kaz Dağları, Balıkesir ve Çanakkale, Bolu ve Gediz Nehri Havzasında FAO’nun stratejik hedeflerinden özellikle sürdürülebilir tarım üretimi için inovasyon, iklim değişikliğinin azaltıldığı ve uyarlandığı tarı-gıda gıda sistemleri, yeşil inovasyon ve gıdaya tarım için biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetlerine odaklanıyor.

Biyolojik çeşitlilik ulusal gıda güvenliği için oldukça önemli bir konudur. Bu çerçevede hayata geçecek olan “Kaz Dağlarında orman peyzajının sürdürülebilir yönetimi ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının güçlendirilmesi” projesi toplumsal, çevresel ve ekonomik fayda için doğal kaynakların, biyolojik çeşitliliğin, jeolojik yapının korunmasını ve sürdürülebilir entegre peyzaj yaklaşımının ile sağlanması hedeflenmekte.

Bolu’da sürdürülebilir tarım prensiplerinin yaygınlaştırılmasını hedefleyen “Ekosistem Odaklı Gıda Üretiminin Teşvik Edilmesi Yoluyla Agro-Ekoloji Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi” Projesi ekosistem odaklı gıda üretim modelinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalışacaktır. Ek olarak küçük ölçekli tarımsal işletmeleri güçlendirirken, tarımsal faaliyetlerden kaynaklı yeraltı su ve yerüstü su kütleleri ile toprak kirliliğinin önlenmesi de sağlanacaktır.

Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine odaklanarak, Gediz Nehri Havzasında entegre doğal kaynak yönetimini ve ana akım biyolojik çeşitliliğinin korunmasını teşvik etmeyi amaçlayan “Gediz Havzasında Sürdürülebilir ve Entegre Su Kaynakları Yönetimi” Projesi ise İzmir ve Manisa’da uygulanacaktır.

FAO Türkiye’nin daha önce Şanlıurfa ve Konya Karaman bölgelerinde hayata geçirdiği GEF projelerinin başarılarını vurgulayan FAO Orta Asya Alp Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Sayın Viorel Gutu’nun açılış konuşması ile başladı. Gutu ““GEF 7 dönemi projeleri ile FAO'nun Stratejik Çerçevesine katkı sağlamaya devam edeceğiz ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile yakın işbirliği içinde GEF kapsamındaki projelerin tüm çıktılarını gerçekleştireceğimizden hiç şüphem yok. Daha somut ifade etmek gerekirse, bu projeler ile sürdürülebilir tarımsal üretim için yenilikçi yaklaşımları hayata geçirecek, iklim değişikliğinin tarımsal gıda sistemleri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltacak ve gıda ve tarım için biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetleri geliştireceğiz.”

Tarım ve Orman Bakanlığı olarak FAO ile gerçekleştirdikleri GEF projelerinin çıktılarının üretim kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması amacıyla sürekli çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Tarım ve Orman Bakanı Sayın Vahit Kirişçi bu yeni projeler ile de FAO ile çok önemli çıktılara imza atacaklarını söyledi. Sözlerine şöyle devam etti.

  “Doğa ve çevre ile barışık, onlara saygılı, kaynakları israf etmeden kullanmanın önemini bilen bir kültürün çocuklarıyız. Doğal kaynaklarımızın sınırsız olmadığını her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Bu kaynakları doğru ve etkin kullanmak, sürdürülebilirliğini sağlamak ve en önemlisi tarım alanındaki ihtiyaçları karşılarken kaynakları doğru yönetmek en büyük hedefimiz. Küresel ısınmayı 1,5 santigrat derecede tutmak dünyamız için hayati önem taşıyor. 1,5 derece hedefi için küresel emisyonların 2030 yılına kadar %45 oranında düşürülmesi ve 2050 yılına kadar sıfıra ulaşması gerekiyor. İlgili tüm paydaşlarla işbirliği içinde iklim değişikliği politikalarının hayata geçirilmesi uzun vadeli bir hedef.

Bu noktada finansman kaynaklarının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu kaynakların en önemlilerinden biri olan GEF'in 1994 yılından bu yana hem donör hem de yararlanıcı olarak üyesiyiz.

İklim değişikliğinden biyoçeşitliliğe, arazi bozulmasından kimyasallar ve atıklara kadar farklı odak alanlarında birçok proje hayata geçirildi.

Bugün sizlerle toplantısını gerçekleştirdiğimiz üç projenin de özellikle iklim değişikliği ve biyoçeşitliliğin korunması bağlamında ülkemize çok ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi.

 Üç proje özellikle sürdürülebilir tarım üretimi, iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve iklime uyarlanmış tarımsal gıda sistemleri, biyolojik çeşitliliğin korunması ve gıda ve tarım için ekosistem hizmetleri için SKH'lerin ve FAO Stratejik Çerçevesinin 2022-31 inovasyonunun uygulanmasına odaklanacak.

 

İLGİLİ BAĞLANTI LİNKLERİ

FAO Türkiye
FAO ve GEF
FAO'nun iklim değişikliği konusundaki çalışmaları
FAO ve GEF, Tacikistan'da dayanıklılığı artırmak için tarımsal biyoçeşitliliği ve sürdürülebilirliği destekliyor