FAO Türkiye

“FAO eğitiminden sonra ortak bir farkındalık oluştuğunu görüyorum”

Fotoğraf: © FAO
04/04/2023

Ankara-

 

Kırsal kesimdeki kadınların durumu nedir, nasıl bir profil gözlemleniyor?

 

Neşe Çakır Sayran: Tüm dünyada aşırı yoksulların çoğu kırsal alanlarda yaşıyor.  TÜİK verilerine baktığımızda, Türkiye’de göreli yoksulların üçte ikisi yine aşırı yoksulların da yüzde 90’ı kırsal kesimde yaşıyor. Tarım sektöründe yaklaşık 5.6 milyon insan çalışıyor ve bunun yüzde 45’i kadınlardan oluşuyor. Türkiye kırsalında tarım sektöründe kadın istihdamında kayıt dışılık erkeklere oranla daha yüksek. 2020'de, tarım sektörü dışında kayıt dışı istihdamda çalışan kadınların oranı yüzde 20,3, erkeklerde ise yüzde 19,5 oldu. Tarım sektöründe kayıt dışı çalışan kadınların oranı ise yüzde 98,3, bu da kadınların temel haklardan, sosyal güvenceden yoksun olmaları anlamına geliyor.

 

Kırsal kesimde yaşayan kadınlar ve kız çocuklarının karşılaştığı başlıca zorluklar neler?

 

Neşe Çakır Sayran: Cinsiyete dayalı işbölümüne baktığımızda kadınlarla erkekler arasında keskin bir ayrım var. Kadınlar daha çok emek yoğun ve görünmeyen işlerde ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyorlar. Kadınlar neredeyse tarıma ayırdıkları süre kadar ev işlerine de zaman ayırıyorlar. Cinsiyete dayalı iş bölümünden dolayı çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta bakımı, temizlik, gıda temini, yakacak gibi işler de kadınların asli görevi olarak görülüyor. Bu kadınların görünmeyen emeği ve maalesef bunları ulusal istatistiklerde göremiyoruz.

 

Tarımsal işgücü piyasalarında cinsiyet eşitsizlikleri belirgin, kadınların düşük ücretli, yarı zamanlı, mevsimlik ve kayıt dışı istihdam edilme olasılıkları erkeklerden daha fazladır. Cinsiyete dayalı ayrımcılık, bilgi ve ağlara erişimden yoksunluk ve kırsal kurum ve kuruluşlarda sistematik olarak yetersiz temsil, kadınların taleplerini ve karar alma güçlerini baltalamaktadır.

 

Kadınlar gelir dağılımından eşit pay alabiliyorlar mı?

 

Neşe Çakır Sayran: Kadınlar ile erkekler arasındaki gelir dağılımına baktığınızda eşit işe eşit ücret verilmediğini görüyoruz. Kadınların buna maruz kalmasının ardında cinsiyete dayalı ayrımcılık yatıyor. Çünkü hala, bölgelerarası farklılıklar var ama kadınlar tarımda emek yoğun ve düşük statülü işlerde çalışıyorlar. Çünkü teknolojiden, makineleşmeden daha çok erkekler faydalanıyor.

 

Kırsaldaki kadının güçlenmesi nasıl gerçekleştirilebilir? FAO’nun buradaki rolü nedir?

 

Neşe Çakır Sayran: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) görevlerinden biri, gıda ve tarım alanında 'eşit geçim koşullarını, tam ve üretken istihdamı, insana yakışır işi, girişimciliği, kaynaklara eşit erişimi ve değer zincirindeki tüm aktörler için yeterli sosyal korumayı teşvik ederek, kimseyi geride bırakma prensibi ile yoksulluğun ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmaktır.

 

FAO, 22 tane kadın odaklı kooperatifi destekliyor, yakın zamanda da desteklediği kooperatiflerin sayısını artırmayı planlıyor. Bu tür platformlar kadın dayanışması için çok önemli. Buralarda kadınlar ortak sorunlarını paylaşıyorlar ve çözüm buluyorlar. Hakları konusunda bilinçleniyorlar, gelir elde ediyorlar ve pazara erişim konusunda güç birliği yapıyorlar, istihdam sağlama olanağı ellerine geçiyor. Sadece ekonomik değil sosyal olarak da güçleniyorlar.

 

Sahada da çalışıyorsunuz, eğitim veriyorsunuz, eğitimlerin kadınlar üzerindeki etkileri konusunda nedir gözlemleriniz?

 

Neşe Çakır Sayran: Kadınların sahadan hikâyelerine baktığımızda, eğitimin yaşamlarında çok olumlu etkisi olduğunu gördük. Ekonomik ve sosyal olarak güçleniyorlar, sosyal hayata katılıyorlar, işgücüne katılıyorlar, kayıtlı ekonomiye dahil oluyorlar. Özellikle finansal konularda erkekler daha baskın ve daha egemenler, kooperatifler aracılığıyla kadınlar gelir kazanıyorlar güç elde ediyorlar, kaynaklara erişebiliyorlar, seslerinin duyurulmasında çok etkin oluyorlar.

 

Öte yandan, istisnasız bir şekilde, kadınlar bu tür bir işe giriştiklerinde ailelerinden veya sosyal çevrelerinden destek görmüyorlar.

 

Sizce bunlar nasıl aşılabilir?

 

Neşe Çakır Sayran: İlk defa 2014 yılında FAO ile Tarım ve Orman Bakanlığı cinsiyet eşitliği ile ilgili projeler başlattı, o zaman ben de bu projelerin koordinatörlüğünü yapıyordum. Gözlemlerim şu yönde; bu alanda bugün gelinen noktada toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusunda FAO’nun çok büyük ivme kazandığını görüyoruz. Hem FAO personeline hem Tarım ve Orman Bakanlığı personeline verdiğimiz toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri, hem de çeşitli platformlarda düzenlediğimiz etkinliklerdeki oturumlarda artık görüyoruz ki ortak bir terminoloji, ortak bir farkındalık ve bakış açısı oluştu.

 

 

Kırsaldaki kadının güçlenmesi için başka neler yapılabilir?

 

Neşe Çakır Sayran: FAO olarak bizim en yakın ortağımız Tarım ve Orman Bakanlığı; kırsal alanlarda birlikte çalışıyoruz. Ülke genelinde kadının güçlenmesine yönelik bir toplumsal cinsiyet eşitliği ortak eylem planının olması önemli. Ayrıca kadınlarla erkekler arasındaki farklılıkları vurgulamak için, cinsiyete göre ayrıştırılmış verileri toplamak da önem taşıyor. Öte yandan kadınlar homojen bir grup oluşturmuyor. Bölgeler arası farklılıklar, aynı il içerisinde farklılıklar, hatta aynı köy içerisinde farklılıklar var. FAO’nun kadınlar arasındaki farklılıklar dahil olmak üzere, kırsal kesimdeki kadınların durumu hakkında araştırmalar yürütmesi gerekiyor.

“Kimseyi Geride Bırakma: Türkiye ve Orta Asya’da Kırsal Kesimde Kadınların Güçlenmesi ve Daha Fazla Katılımının Sağlanması”

Proje, Türkiye Hükümeti tarafından FAO-Türkiye Gıda ve Tarım Ortaklık Programı (FTPP II) kapsamında finanse edilmektedir. Genel hedef; toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kırsal kesimdeki kadınların ekonomik olarak güçlenmesine hız kazandırmak, kırsal yoksulluğu azaltmak amacıyla ve üretim kaynaklarına, hizmetlere ve pazarlara erişim için kırsal toplulukların ve örgütlenmelerin güçlendirilmesi amacıyla politika desteğinin, kapasite geliştirmenin ve bilgi üretilmesinin sağlanmasıdır.

 

FAO-Türkiye Ortaklık Programları Hakkında

FAO-Türkiye Ortaklık Programları, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, ve diğer ilgili ülkelerde gıda güvenliğinin sağlanması, kırsal yoksulluğun azaltılması, sürdürülebilir orman yönetimi, çölleşmeyle mücadele ve ekosistemlerin korunmasına destek olmayı amaçlar.

 

2007’de kurulan FAO-Türkiye Gıda ve Tarım Ortaklık Programı’nın (FTPP) ilk fazı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini temsilen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlanan 10 milyon ABD Doları tutarındaki güven fonundan finanse edildi. Programın ilk fazı olan 2009-2015 yılları arasında 16 ülkede 28 proje uygulandı. 2014 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin 20 milyon ABD Doları tutarındaki ek finansmanı ile FTPP'nin ikinci fazı ve aynı zamanda

FAO-Türkiye Ormancılık Ortaklık Programı (FTFP) başlatıldı. Böylece Türkiye’nin bu Programlar çerçevesindeki toplam katkısı 30 milyon ABD Doları’na ulaştı.

 

BAĞLANTILAR: