FAO Türkiye

Suriye Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı (3RP)

01/01/2000

 Suriye'deki iç savaşın neredeyse sekizinci yılına girerken Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı mülteci sayısı yaklaşık 4 milyonu buldu. Krizin başlangıcından bu yana, Türkiye Hükümeti mültecilerin korunması için büyük çaba gösterdi. Ancak, yaklaşık 4 milyon insana, insana yakışır yaşam koşulları, iş fırsatları ve koruma sağlayabilmek için uluslararası toplumun desteği gerekiyor.

 

Bu bağlamda FAO, Türkiye'deki mültecilerin profilini daha iyi anlayabilmek için çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Bu değerlendirmeler sonucunda, mültecilere ev sahipliği yapan nüfusun çoğunluğunun ağırlıklı olarak tarım ve gıda sektöründen geçimini sağladığı anlaşıldı.

 

Türkiye’nin tarım sektöründeki vasıflı işgücü eksikliği göz önüne alındığında, bu durum, mültecilerin daha iyi istihdam olanakları bulmalarına ve hayatlarını kendi kendilerine idame ettirmelerine yardımcı olacak tarımsal beceriler edinmeleri ve Türkiye ekonomisini güçlendirmeleri için bir fırsat sunabilir.

 

Geçim Kaynaklarına Erişimin Güçlendirilmesi Amacıyla Mültecilerin ve Ev Sahibi Toplulukların Tarımsal Bilgilerinin Arttırılması

 

Şimdiye kadar yerel üretici birlikleri ve Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleri ile ortaklaşa yürütülen projemizin I. fazında, Isparta, Adana, Mersin, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere seçilmiş beş ilde mesleki eğitimler düzenlendi. Her eğitim kapsamında, bir aylık teorik eğitim ve iki aylık iş başında eğitim verildi. Bu eğitimlere katılan 900 faydalanıcıdan %95'i eğitimi başarıyla tamamladı. Eğitimlerin sona ermesinin ardından 4 ilde 536 kursiyer ve 65 firma/çiftliğin katılımıyla istihdam fuarları düzenlenerek kursiyerlerin yaklaşık %20'sinin istihdam edilmesi sağlandı.

 

 

II. fazda, proje Adana, Gaziantep, İzmir, Mardin, Mersin ve Şanlıurfa olmak üzere altı ilde devam etti. Bugüne kadar 865 faydalanıcı, farklı tarım ve hayvancılık alanlarında teorik ve işbaşı eğitimleri aldı ve kısa süre önce istihdam fuarları başlatıldı. Fuarların amacı, gerekli teknik bilgiye sahip kursiyerleri, vasıflı işçi arayan firma temsilcileri ile buluşturmaktır. 

 

Aşağıda bu yolculuk boyunca duyduğumuz hikayelerden bazılarını paylaşıyoruz:

 

1. 32 yaşındaki Asma Mohamed Baghda, FAO tarafından Şükraan Derneği ile işbirliği içinde Eylül - Kasım 2018 tarihleri arasında Mardin'de düzenlenen gıda işleme konulu mesleki eğitimden mezun oldu. Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Deyrizor’un kontrolünü ele geçirmesinin ardından ailesiyle birlikte şehirden kaçmış. 

Asma Hanım, farklı mesleklerde çeşitli iş fırsatlarını denemiş. Ancak, dil ve mesleki beceri engeli yüzünden, geçerli bir istihdam fırsatı elde edememiş. Daha sonra, gıda işleme becerilerini güçlendirmek için Mardin'deki mesleki eğitime katılmaya karar vermiş, bu da hesaplama becerileri kazanmasında olanak sağlamış. FAO eğitimi sayesinde, şimdi ailesinin temel gelir kaynağı olan bir beceri edinebilmiş. Bu eğitimi hayatında bir nimet olarak görüyor, çünkü bu eğitimin kendisine arzularını gerçekleştirme olanağı sağlayacağına inanıyor.

 

Asma Hanım, hayatındaki değişimi FAO’nun mesleki eğitimine bağlıyor: “Çocuklarımın okulda mutlu mutlu oynayıp yeni şeyler öğrendiğini gördüğümde hissettiğim sevinci tarif edecek kelimeleri bulamıyorum. Biz dertten kederden payımıza düşeni aldık. Onların da çocuk olarak sadece mutlu olmaya ve gülmeye hakları var.”

 

Bu başarılı girişim, FAO'nun savunuculuğunu yapmaya çalıştığı ortaklık, ağ oluşturma ve kadınları güçlendirme yönteminin somut bir tasviridir.

 

 

2. 42 yaşındaki Nilgün Işıktaş, FAO'nun Şükraan Derneği ile ortaklaşa Mardin'de Eylül - Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlediği sabun üretimi konulu mesleki eğitimden mezun oldu. Türk olan Işıktaş, evli ve dört çocuk annesi. Kocası düşük maaşlı bir işte çalıştığından, kendisi de bir işe girerek ailesine destek olmaya karar vermiş. Mesleki bir eğitimin uzun ömürlü bir iş bulmasına yardımcı olabileceğini fark etmiş. Nilgün, FAO'nun verdiği kısa kursun, teknik becerilerini geliştirmesine çok yardımcı olduğuna ve onu kooperatifin aktif bir üyesi olmaya hazırladığına inanıyor.

 

Eğitimin tamamlanmasının ardından bir kooperatif kuruldu. Kooperatif başlangıçta 30 aktif kadın üyeden oluşuyordu, ancak daha fazla üye kazanmaya ve faaliyetlerini daha iyi pazarlanabilir hizmetleri kapsayacak şekilde genişletmeye başladı. 

Kooperatifte, eğitimde paylaşılan bilgilerden yararlanılarak ulusal standartlara uygun, geliştirilmiş miktar ve kalitede üretim yapılıyor. Ürünlerin satışından elde edilen kar, tüm üyelerin ve ailelerinin yaşam standartlarını iyileştirecektir.

 

Nilgün Hanım ailesini maddi olarak desteklemenin mutluluğunu yaşıyor. FAO ve Şükraan Derneği’ne minnettar. Aldığı eğitimin yeni beceriler kazanmak, kendine daha fazla güvenmek, ihtiyaçlarını dile getirmek ve deneyimlerini paylaşmak, farklı geçmişlerden, milletlerden ve dinlerden insanlarla tanışıp onlara hoşgörüyle yaklaşmak ve sosyal uyumu yaratıcı bir şekilde geliştirmek için mükemmel araçlar sağladığını belirtiyor. Bugünkü hayatı, basit bir eğitimin hayatta ne kadar büyük bir fark yaratabileceğinin kanıtı.

 

 

 

3. Hider İbrahim, FAO tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı Gaziantep İl Müdürlüğü ile işbirliği içinde Ağustos - Ekim 2018 tarihleri arasında Gaziantep'te düzenlenen zeytin, fıstık, biber ve üzüm yetiştiriciliği konulu mesleki eğitim kursunun mezunlarından biridir. Beş yıl önce Türkiye'ye geldiğinde, Halep'te sahibi olduğu dükkân ve birikimleri gittiği için hayata sıfırdan başlamak zorunda kalmış. FAO'nun mesleki eğitimlerine katılmadan önce 54 yaşındaki Hider, şirket/çiftlik sahiplerinin çoğu daha modern ve profesyonel bilgiye sahip gençleri işe almayı tercih ettiği için iş bulmakta zorlanmış. Hider, "Önceden herhangi bir deneyim olmadan tarımla uğraşmak çok zor" diyor.

 

FAO’nun Mesleki Eğitimine katıldıktan sonra hayatı tamamen değişmiş: üç aylık eğitim kursu sırasında Hider, tarım sektöründe günlük tarım işçisi olarak iş bulmasına izin veren gerekli teknik becerileri edinme şansı bulmuş. Bu yeni işle artık karısına ve dört çocuğuna bakabiliyor. Günde sadece bir öğün yemek yiyebildikleri günler geride kaldı. "İşim sayesinde artık çocuklarımın okul masraflarını karşılayabiliyor, onları besleyebiliyor ve ihtiyaç duydukları her şeyi verebiliyorum." Eğitimde kazandığı teknik beceriler, ona işgücü piyasasında gerekli olan tarım ve mahsul üretimi ile ilgili temel bilgileri ve öğrendiği becerileri farklı mahsullere uygulayarak kendini ve uzmanlığını geliştirme şansı verdi.

 

Mohamed, yerel pazarda uzun vadeli iş fırsatları elde etmek için, daha iyi Türkçe konuşması gerektiğini biliyor. "Proje bize çalışma ortamında etkin olarak Türkçe öğrenme fırsatı sağlasa da, dil becerilerimi geliştirmekten çok teknik bilgi edinmeye odaklanmıştım." Artık mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştığı için geleceğe daha güvenle bakıyor ve kendini geliştirmek istiyor: "Umarım gelecekte istihdam olanaklarımı genişletmek için Türkçe kursuna katılma şansım olur"

 

• Gaziantep istihdam fuarında 150 kursiyer arasından 30 mülteci daha iş buldu ve şu anda üç farklı hayvan çiftliğinde çalışıyor.

 

Suriyeli ve Ev Sahibi Topluluklar için İstihdam İmkânlarının Geliştirilmesi ve Sosyal Uyumun Güçlendirilmesi Yolu ile Dayanıklılık Oluşturma Projesi

 

SRRP kapsamında, Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen ve Kilis ve Şanlıurfa’ya odaklanan benzer bir proje yürütüldü. Proje kapsamında, 250 Suriyeli mülteci ve ev sahibi topluluk üyesi arıcılık, Antep fıstığı ve zeytin üretimi, sebze yetiştiriciliği, geleneksel yemekler ve hayvancılık üretimi ve sürü yönetimi konularında eğitim aldı. 

 

 

1. Ahmed Mahmoud Awan, 6 haftalık kapsamlı bir hayvancılık ve Türkçe kursundan mezun olduktan sonra yerli bir çiftçinin işlettiği bir hayvan çiftliğinde iş buldu.

 

Japonya Hükümeti tarafından finanse edilen ‘Suriyeli ve Ev Sahibi Topluluklar için İstihdam İmkânlarının Geliştirilmesi ve Sosyal Uyumun Güçlendirilmesi Yolu ile Dayanıklılık Oluşturma' projesi kapsamında, Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluluklardaki Türk vatandaşlarına yeni işler ve gelir kaynakları elde etmeleri için tarım-gıda sektöründe mesleki eğitimler verildi. 

 

Awan Bey deneyimini şu sözlerle paylaştı: “Kursa katıldım ve hayvan hastalıkları, ilk yardım ve samanları nasıl yerleştirmek gerektiği gibi birçok konuda bilgi edindin. İşbaşı eğitimini bitirdikten sonra, eğitim sırasında tanıştığım bu bölgenin çiftçilerden biri beni aradı ve çiftlikte çalışmak isteyip istemediğimi sordu. Teklifi kabul ettim ve onlarla çalışmaya başladım.”

 

Awan, Suriye'de öğretmendi. 2015 yılında Türkiye'ye geldikten sonra, bir süre inşaat işçisi ve vasıfsız tarım işçisi olarak çalıştı. Hatta kendi küçük işini kurmaya çalıştı, ancak Türkçe de dahil olmak üzere beceri eksikliği yüzünden düzenli bir gelir elde etme fırsatı bulamadı. “Çevremde çoğunlukla Araplar vardı, bu yüzden beni Türkçe öğrenmeye itecek bir zorunluluk yoktu. Eğitim sırasında Türklerle ve eğitmenlerle etkileşim sayesinde Türkçeyi çok iyi öğrendik. Hep evde kalırsak iş bulamayız. Eğitim boyunca yeni insanlarla tanıştım ve şimdi burada çalışıyorum. "